Kategori : Genel, Sağlık - Etiketler :Böcek sokması, hayvan ısırıkları, yılan ısırması - Tarih : 07 Ağustos 2012
2012-2013 av sezonuna sayılı günler kala dikkatli olmamız gereken önemli bir hususu sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Hayvan ısırıklarının büyük bir çoğunluğu kediler,köpekler ve tabiattaki vahşi hayvanlar tarafından kaynaklanır.Av sırasında sahipli veya sahipsiz köpekler, tilki, çakal, kurt, yarasa gibi hayvanlar tarafından ısırılmak olasıdır.Böyle bir durumda ısırık yerini su ve sabunla yıkayıp,şayet kanama fazla değilse yara üzerini antibiyotikli bir merhemle kapatıp sarmak, daha sonra ise kuduz ve tetanos hastalığına karşı aşı olmak gereklidir. Isıran hayvan sahipli ise hayvanı gözetim altına almak gerekir.
Yılan ısırıkları
Ülkemiz için çok önemli bir sorun oluşturmamaktadır.Zira ülkemizdeki zehirli yılan türleri son derece az sayıdadır. Buna rağmen böyle bir durum oluştuğunda yaralı en geç 1-2 saat içerisinde sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.
Yılan ısırıklarındaki en yaygın semptomlar, panik, korku ve duygusal dengesizliktir. Bunlar bulantı, kusma, ishal, senkop, vertigo, taşikardi ve soğuk ve nemli cilt gibi semptomlara sebep olabilir. Zehirli olmayan yılanlardan kaynaklanan kuru yılan ısırıkları da kurbana ciddi zararlar verebilir. Bunun birçok sebebi vardır. Gereğince tedavi edilmeyen yılan ısırıkları enfeksiyona sebep olabilir (dişleri derin yaralanmalara sebep olabilen engerek ısırığı kurbanlarında rapor edildiği gibi), ısırık belli kurbanlarda anafilaksiye sebep olabilir ve yılanın salyası ve dişleri Clostridium tetani gibi tehlikeli mikrobiyal kirleticiler barındırıyor olabilir. Eğer ihmal edilirse enfeksiyon vücuda yayılıp kurbanı öldürebilir.
Zehirli olsun ya da olmasın çoğu yılan ısırıkları, bir takım lokal etkilere sebep olur. Genellikle küçük bir acı ve kızarıklık meydana gelir, ancak bu bölgeye bağlı olarak değişir. Engerek ve kobraların ısırıkları çok büyük acıya sebep olabilir, 5 dakika içerisinde ciddi bir şekilde şişmeye başlar. Bölge ayrıca su toplayıp kanayabilir. Çukur engerek ısırıklarındaki diğer başlangıç semptomları da uyuşukluk, cansızlık, bulantı ve kusmadır. Semptomlar zaman geçtikçe, hipotansiyon, şiddetli taşikardi, algı değişkenliği ve solunum yetmezliğinin gelişmesiyle daha ölümcül bir hale gelebilir.
Zehirleme istençli bir şekilde yapıldığından, bütün zehirli yılanlar kurbanlarına zehir enjekte etmeden onları ısırabilme yetisine sahiptir. Yılanlar sıklıkla, kendileri için çok büyük, yenilemeyecek yaratıklara karşı zehirlerini ziyan etmekten ziyade “kuru ısırıkla” yetinirler.
Böcek sokmaları
Böcek sokmaları da genelde ciddi bir sorun oluşturmaz. Ancak alerjik yapılı kişilerde ölüme bile neden olabilecek anaflaktik şoka kadar varan bir dizi alerjik reaksiyon oluşabilir. Böyle bir durumda, deri üzerine kortizonlu merhemler ve kaşıntı giderici losyonlar sürülebilir. Kişi, alerjik bünyeye sahipse derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulur..
Sivrisinekler beslenmek için; bal arıları ve eşek arıları kendilerini savunmak için sokarlar. Nedeni ne olursa olsun soktukları yerde acı veren bir iz bırakırlar. Kimi zaman da zehirleyici bir reaksiyon ortaya çıkabilir. Arı, sinek ve böcek sokmasından sonra ortaya çıkan reaksiyon kişiden kişiye ve böceğe göre değişir. Sonradan oluşan tepki ise lokal reaksiyon, genel reaksiyon ve sistemik toksik reaksiyon olarak ayrılır. Seyrek olarak böcek sokmasından 1 ya da 2 hafta sonra serum hastalığı ya da anafilaksi ortaya çıkabilir. Özellikle ailesinde zehirle vakaları olanların çok dikkatli olmaları gerekir.
Akrep sokmaları
Akrep sokmaları ise ülkemizde özellikle sıcak bölgelerimizde görülür. Böyle bir durum oluştuğunda üzerine amonyak sürmek ve derhal serum yapılmak üzere bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.Zira özellikle alerjik bünyeli kişilerde ölümle sonuçlanabilir.
Akrep Sokmaları, Yurdumuzun Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde zehirli akrepler bulunmaktadır. Genellikle elbiselerin ve ev eşyalarının içinde bulunur. Zehirlerinin içinde toksalbümin ve düşük oranda da bazı enzimler bulunur.
Akrep Isırması
Türkiye’nin hemen her yöresinde çok rast¬lanan bir türdür. Zehiri, kuyruğunun ucun¬da bulunur. Kuyruğun uzantısı olan iğneyle, sokar ve vücuda akıtır. Ağrısı büyüktür ve be¬raberinde bazı araz da görülebilir (ürperme, ateş yükselmesi, şok hali, kas kasılması, hat¬ta boğulma).
Akdeniz akrepleri yine de en tehlikelileri sayılmaz: Afrika’da insanın ölümüne dahi se¬bep olan türler çoktur.
Tedavi ve Yapılması Gerekenler
Önemli olan önce acısını geçirmek ve ya¬rayı dezenfekte etmektir. Komplikasyon durumları, özellikle de şok hâli ortaya çıkarsa, doktora haber verin. Tehlikeli türlerinin sokmalarında kazaze¬deye akrep serumu en kısa zamanda ya¬pılmalıdır. Fakat yılan serumunda oldu¬ğu gibi, bunda da iğnenin bir doktor ta¬rafından yapılmasında yarar vardır.
Belirti ve Bulgular
Sokma yerinde lokal olarak şişme, şiddetli ağrı, göz yaşarması, aksınk, tükrük salgısının artması ve diyare bulunur. Nörotoksik belirtilerden hipertansiyon, solunum yetmezliği, konvülsiyon gibi bulgular da gelişir.
Tedavi ve Bakım
lsırılan yerin üzerine turnike uygulanır, insiıyon yapılarak zehir emilir. Lokal olarak permanganat veya amonyak sürülür. Akrep serumu (serum antiscorpionique) lokal olarak kas içine yapılır. Hidrokortizon hemisüksinat 250 mg veya madili IV verilir. Bulantılara karşı atropin 1 mg SC yapılır.