Kategori : Genel, Kulüp Haberleri - Etiketler : - Tarih : 28 Eylül 2016
Balık ölümleriyle ilgili düzenlediğimiz basın toplantısında bizler sorunun nereden kaynaklandığını anlatmaya çalıştık. Hiçbir kurumu, makamı, firmayla bir sorunumuz yok. Bizler sadece sorunlara devlet makamlarımızın daha ciddi eğilmesini istiyoruz. Basın Bildirimiz şu şekilde,
” Tarsus Avcılar Kulübü Basın Bildirisi
18 Eylül 2016 tarihinde Tarsus sahilindeki balık ölümleri ile ilgili gerek bizlerin gerekse milletvekillerinin yazılı, görsel ve sosyal medyadaki haberlerinin ardından ilgili makamlar açıklamalarda bulundular. Balık ölümlerinin sebebi hakkında basındaki yer alan iddialar şunlardı;
– Seyhan nehrinin ısı ve oksijen seviyelerinden kaynaklandığı
– Balıkların Seyhan nehrindeki zehirli yosunları yedikleri için,
– Atılan yosun ilaçlarının Seyhan Nehrine karıştığı ve balıkları zehirlediği
Dikkat edilirse Adana ve Mersin İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri olayın akabinde incelemelerde bulunarak örnekler almışlar ve tahlil için İzmir’e gönderildiği söylenmişti. Sonuçların da daha sonra açıklanacağı söylenmiş olup tahlilin belirli bir zaman alacağı ifade edilmişti. Henüz tahlil sonuçları gelmeden yapılan açıklamalar ve basındaki haberler ne kadar gerçekçi olacak bunu değerli basın mensuplarının ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Yukarıdaki iddialara sadece tahmin öte geçemez.
Tarsus Avcılar Kulübü olarak bizde bu iddialara yanıt olması açısından Adana’dan gelen kirli kanal’dan Tarsus’a döküldüğü yere kadar olan bölgede incelemelerde bulunduk ve bunu görüntüledik. Tabi ki bu kadar vahim bir manzara ile karşılaşacağımızı bizlerde tahmin etmiyorduk. Çünkü Atık Tesisine varmadan gördüğümüz bir kanal bizleri hayrete düşürdü. Bu kanal Adana’nın girişinde olup görüntülerde yerleri çok net belirtilmiştir. Ayrıca bu kanal sanıldığının aksine arıtma tesisine gitmeden, Artıma tesisinin deşarj ettiği kanalla birleşip o şekilde Tarsus sınırlarına devam ediyor. Böylelikle ASKİ’nin yaptığı basın açıklamasındaki endişeleri ve bizim sorumluluğumuzda değil dediği hususları çok net gördük. Bu kanal alenen bir çöp ve atık tasfiye yeri haline dönüşmüş. Kuralsızca ve hiçbir denetimden geçmeden çevre düşmanları bu bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktalar. Burada biz atık tesislerini kurmuş ve devletimizin belirlediği yönetmeliklere uygun olarak hareket eden firma yada kurumlara bir sözümüz yoktur. Ama bölgede gördüğümüz ve görüntülerde açıkça isimleri görünen, o kanala denetimsiz atıklarını atıp kaçan çevre düşmanları için ilgili kurumların harekete geçmesini istiyoruz. Ayrıca burada birçok işletmenin kontrolsüzce atıklarını bu kanala boşattıklarını tespit ettik. Kirli kanalın Tarsus’ta yine Adana’dan gelen Seyhan nehri ile birleştiği noktaya kadar gittik. Adana sınırları içerisinde 2 kanal daha tespit ettik. Fakat Tarsus sınırları içerisine girdikten sonra bu şekilde kirli atık kanalıyla birleşen kanallar kesinlikle görmedik. Seyhan nehri kıyısında ve kirli atık kanalı kıyısında yaşayan insanlarla sohbet ettik. Bu insanların sıkıntılarını da görüntülerde seyredeceksiniz.
Sonuç olarak biz Tarsus Avcılar Kulübü olarak hiç kimseye iftira atmıyoruz. Kimseyi birşeyle itham etmiyoruz. Kimsenin adamı değiliz, hiçbir belediye yada kuruma karalama içerisinde değiliz. Bizim tek derdimiz Tarsus’umuz ve gelecek nesillere bırakacağımız temiz bir doğadır. Yıllar önce Tarsus sahilinde girilebilen bir denizimiz vardı. Artık sahilde sadece ölüm var. Buraları tekrar hayata döndürmek için çaba sarfettiğimizi herkesin bilmesini istiyoruz. Gerek resmi gerekse özel kurumlar ve kuruluşlar bizleri bu şekilde anlamalıdırlar. Bizler elimizdeki kısıtlı imkanlarla bu şekilde görüntüleme ve verilere ulaşabildiysek, resmi kurumlarımızın daha etkili bilgilere ulaşacağına ve Tarsus halkını ve doğamızı bu sıkıntıdan kurtaracağına inanıyoruz.
Saygılarımızla…
Tufan DOKUCU
Tarsus Avcılar Kulübü Başkanı”